Tiroid bezi, boyunda orta hatta yer alan, 20–25 gram ağırlığında ve iç salgı fonksiyonu olan bir organdır. Tiroid bezinin iyot kullanarak yaptığı hormon bütün vücut metabolizmasının düzenlenmesinde rol oynar.
Tiroid bezi hastalıkları toplumda çok sık (yaklaşık her 10 kişiden 3’ü) rastlanmaktadır ve genellikle belirti vermezler. Ancak tiroid bezi nodüllerinin bir kısmı kanser olarak ortaya çıkmakta veya sonradan kansere dönüşebilmektedir.
Tiroid nodülleri
Tiroid bezi içinde bulunan yumrulardır. Tek veya çoklu olabilirler. Sıvı içerikli olanlar kistik, doku içerikliler solid nodül olarak tanımlanır. Bu ayırım ultrasaund ile yapılabilmektedir.Nodüllerden hormon salgılayanlar sıcak nodül, hormon salgılamayanlar soğuk nodül olarak adlandırılır. Ayırımı tiroid sintigrafisi ile yapılır. Nodüllerin iyi-kötü ayırımı ince iğne biyopsisi ile yapılır. Basit iyi huylu nodüller çıkarılmadan takip edilebilirler. Kanser varlığı ya da yüksek şüphesi olanlar cerrahi olarak tedavi edilir.
Tiroid kanseri nedir?
Tiroid kanseri, tüm kanserler içinde görülme oranı %1 olmakla birlikte over kanserinden sonra en sık görülen endokrin kanseridir. Her yıl 1000 kişiden birinde tiroid nodülü oluşmaktayken, 50.000 kişiden birinde tiroid kanseri oluşmaktadır. Yani tiroidte görülen her nodül kanser değildir. Toplumda görülme sıklığı yüzde 4,2 olan tiroid kanserlerinin oluşma riski hayat boyunca kadınlarda yaklaşık yüzde 0,7, erkeklerde ise yüzde 0.25’tir. Aynı zamanda tiroid kanseri tedaviye en olumlu cevabı gösteren kanser türlerindendir.
Tiroid kanserine neden olan etkenler nelerdir?
Tüm kanserlerde olduğu gibi tiroid kanserlerinde de genetik ve çevresel faktörlerin kanser gelişiminde rol aldığı bilinmektedir.
Baş ve boyun bölgesinin radyasyona maruz kalması tiroid kanseri sıklığını artırır. Çocukluğunda 200–700 rad civarında radyasyon almış kişilerde 20–25 yıl sonra tiroid kanser sıklığı artmaktadır. Rusya Çernobil nükleer santrali kazasından sonra bölgede tiroid kanserinde büyük artış olmuştur. Baş ve boyun bölgesinde kanser saptanıp bu alana radyasyon uygulanan hastalarda tiroid nodülü ve kanseri görülme olasılığı artmaktadır. Eğer geçmişte böyle bir tedaviye maruz kaldıysanız mutlaka doktorunuza başvurmalı ve tiroid bezinin incelenmesini istemelisiniz.
Diğer önemli faktör olarak genetik özellikler işaret edilir. Ailede yaşanmış tiroid bezi kanseri, diğer aile üyelerinde de aynı riskin olduğunu göstermektedir. Ayrıca iyotsuz tuz kullanımı yaygınlığı nedeni ile iyot eksikliği, tiroid kanserinin diğer nedenleri arasında sayılır.
Tiroid kanseri belirtileri
Tiroid bezi kanseri genellikle belirti vermez. Guatr (tiroid bezinde büyüme) nedeniyle takip edilen hastalarda veya tesadüfen başka bir hastalık için yapılan tetkiklerde ortaya çıkabilir. Nadiren boyunda kitle, ses kısıklığı, yutkunma güçlüğü ile ortaya çıkabilir. Metastatik hastalık varsa hangi organ tutulumu sözkonusu ise ona bağlı şikayetler ortaya çıkabilir. Kemik ağrıları, solunum sıkıntısı vb en belirgin olanlarıdır. Daha nadir kanser türü olan Medüller kanserli hastaların bir kısmında yüzde kızarma, ishal ve yorgunluk olabilir.
Kişide tiroid nodülü olup olmadığını saptamak için günümüzde kullanılan en etkili yöntem tiroid ultrasonografisidir. Şüpheli nodüller ince iğne ile örneklenir ve patolojik incelemeye tabii tutulur.
Son yıllarda tiroid hastalıklarında tanısal yöntemlerin ilerlemesi, teknik imkanların gelişmesi nedeni ile bir çok vakada tiroid ultrasonografi ve ince iğne aspirasyon biopsi yapılabilmektedir. Bu nedenle başlangıç halindeki tiroid kanserlerinin dahi teşhis edilme olanağı günümüzde çok yüksektir. Tiroid bezinde nodül saptandıktan sonra eğer kuşku varsa, nodülden yapılan ince iğne aspirasyon biyopsisi ile tiroid nodüllerinin kötü huylu olup olmadığı ortaya konur. İnce iğne aspirasyonu, iyi ellerde düşük riskli, hızlı sonuç veren ve kolay uygulanan bir yöntemdir. Biyopsi sonucu iyi huylu gelirse ve hastanın başka bir yakınması yok ise tiroid nodülleri takip edilebilir. Biyopsi sonucu kuşkulu veya kötü huylu gelirse, tedavi aşamasına geçilir.
Tiroid kanseri tedavi yöntemleri
Tiroid kanseri tedavisinin en etkili yöntemi cerrahidir. Tiroid bezinin tamamen çıkartılması genel tercih yöntemidir. Bu yöntem nüks olasılığını azaltmakta ve ameliyattan sonra yapılacak radyoaktif iyot tedavisi gibi cerrahi olmayan tedavi yöntemlerinin etkinliğini de en üst düzeye çıkartmaktadır. Bazı özel durumlarda tek lobun çıkartılması yeterli olabilmektedir. Bu tercih cerrah ve hastanın ortak kararı ile yapılabilir. Kalacak lobda nodül olmaması, lenf bezi tutulumu olmaması ve tümör boyutu ve niteliği önemli kriterler arasındadır. Tiroid cerrahisinde görülebilen ses kısıklığı, kalsiyum düşüklüğü gibi komplikasyonlar, ameliyatın deneyimli bir ekip tarafından gerçekleştirildiğinde en aza inmektedir. Ses kısıklığı riskini minimalize etmeyi amaçlayan teknolojik cihazlar mevcuttur.
Cerrahi esnasındaki bulgulara, kanserin patolojik verilerine ve total tiroidektomi sonrası yapılan tüm vücut taramaları sonucuna dayanılarak ameliyattan sonra hastalara radyoaktif iyot tedavisi uygulanabilir.
Tiroid hormonu ile supresyon ömür boyu uygulanmalıdır.